Anayasa’nın 148. maddesinin 4. fıkrası  “Bireysel başvuruda, kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlarda inceleme yapılamaz.demektedir. AYM 2014/1986 başvuru numaralı , 26.06.2014 tarihli kararında bu kuralın önemli bir istisnasını tespit etti. Şöyle:

“Bunun tek istisnası, derece mahkemelerinin tespit ve sonuçlarının adaleti ve sağduyuyu hiçe sayan tarzda bariz takdir hatası veya açık keyfilik içermesi ve bu durumun kendiliğinden bireysel başvuru kapsamındaki hak ve özgürlükleri ihlal etmiş olmasıdır.”

Kararın ilgili bölümü

15.               Anılan kurallar uyarınca, ilke olarak derece mahkemeleri önünde dava konusu yapılmış maddi olay ve olguların kanıtlanması, delillerin değerlendirilmesi, hukuk kurallarının yorumlanması ve uygulanması ile derece mahkemelerince uyuşmazlıkla ilgili varılan sonucun esas yönünden adil olup olmaması bireysel başvuru incelemesine konu olamaz. Bunun tek istisnası, derece mahkemelerinin tespit ve sonuçlarının adaleti ve sağduyuyu hiçe sayan tarzda bariz takdir hatası veya açık keyfilik içermesi ve bu durumun kendiliğinden bireysel başvuru kapsamındaki hak ve özgürlükleri ihlal etmiş olmasıdır. Bu çerçevede, kanun yolu şikâyeti niteliğindeki başvurular bariz takdir hatası veya açık keyfilik bulunmadıkça Anayasa Mahkemesince incelenemez (B. No: 2012/695,12/2/2013, § 22).

16.               Somut olayda başvurucu, bir kısım iddialarda bulunarak (§ 10) Mahkemece hukuk kurallarının ve delillerin eksik ve hatalı değerlendirilmesi sonucu mahkûmiyetine karar verilmesi suretiyle anayasal haklarının ihlal edildiğin» ileri sürmektedir. Dolayısıyla başvurucunun iddialarının özü, derece mahkemesinin hukuk kurallarını ve delilleri değerlendirme ve yorumlamada isabet edemediğine ve esas itibariyle yargılamanın sonucuna ilişkindir. Halbuki Mahkeme, dosyada mevcut delilleri değerlendirmek suretiyle başvurucunun atılı suçlan işlediği kanaatine varmıştır. Söz konusu kararda tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sundukları deliller değerlendirilerek, ilgili hukuk kuralları da yorumlanmak sureliyle bir sonuca ulaşılmıştır. Bu çerçevede, derece mahkemesi kararlarında adaleti ve sağduyuyu hiçe sayan tarzda bariz takdir hatası veya açık bir keyfilik bulunmadığı anlaşılmaktadır.

17.               Başvurucu, yargılama sürecinde karşı tarafın sunduğu deliller ve görüşlerden bilgi sahibi olamadığına, kendi delillerini ve iddialarım sunma olanağı bulamadığına, karşı tarafça sunulan delillere ve iddialara etkili bir şekilde itiraz etme fırsatı bulamadığına ya da uyuşmazlığın çözüme kavuşturulmasıyla ilgili iddialarının derece mahkemesi tarafından dinlenmediğine ilişkin bir bilgi ya da kanıt sunmadığı gibi mahkemenin kararında bariz takdir hatası veya açıkça keyfilik oluşturan herhangi bir durum da tespit edilmemiştir.

18.               Açıklanan nedenlerle, başvurucu tarafından ileri sürülen iddiaların kanun yolu şikâyeti niteliğinde olduğu, derece mahkemesi kararlarında bariz takdir hatası veya açık keyfilik yer almadığı anlaşıldığından, başvurunun, diğer kabul edilebilirlik koşullan yönünden incelenmeksizin “açıkça dayanaktan yoksun olması" nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir,

V. HÜKÜM

Başvurunun, “açıkça dayanaktan yoksun olması” nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA, yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde bırakılmasına, 26/6/2014 tarihinde »”       OY      BİRLİĞİYLE           karar            verildi.