NTV’nin haberi:

“AİHM, 15 Temmuz sonrası gündemine taşınan ve sayıları 3 bine yaklaşan dava başvurularıyla ilgili ilk kararını bugün açıkladı.

Karar, 15 Temmuz öncesi Giresun Adliyesi'nde çalışan ve 18 Temmuz'da hakkında geçici tutukluluk kararı verilen hakim Zeynep Mercan tarafından yapılan başvuruyu kapsıyor. Mercan, 15 Temmuz sonrası Anayasa Mahkemesi'nin 2 üyesi ve bazı raportörlerinin gözalatına alınıp tutuklandığını belirterek, "delil gösterilmeden tutuklandığı, tutuklanma nedeninin belirtilmemiş olması ve tutukluluğunun süresi" gerekçeleriyle 2 Eylül'de AİHM'e başvurmuştu. AİHM, biraz önce açıkladığı gerekçeli kararda, Zeynep Mercan'ın, AİHM gözünde bir iç hukuk yolu olan Anasaya Mahkemesi yolunu henüz tüketmediği belirtildi. Karar aynı zamanda diğer başvurulan için de bir emsal niteliği taşıyor.”

Haberde başvuran hakimin hangi nedenle tutukluluğa karşı AİHM’e gittiği belirtilmemiş. Söz konusu başvuru iki nedenle yapılmış olabilir.

1-Uzun tutukluluk

2-Keyfi tutuklama

Söz konusu başvuruda uzun tutukluluk söz konusu değildir. AİHM’e başvuru keyfi tutuklama ve tutukluluğun devamı kararı nedeniyle yapılmış olmalı.

AİHM kararı doğru ve yerindedir. Önce iç hukuk yoluna gidilmesi gerekirdi. Anayasa Mahkemesi’nin keyfi tutuklamalarla ilgi içtihatları mevcuttur. Son bilinen kararı Erdem ve can Dündar kararıdır.

Tutukluluk kararlarına karşı yapılan bireysel başvuruları AYM ve AİHM öncelikle ve acil olarak görüşür ve kararını bildirir. AYM tutukluluk kararına karşı yapılan başvuruları kısa sürede görüşmez, sürüncemede bırakırsa bu kez AYM kararını beklemeden AİHM’e başvurulabilir. He iki mahkemenin tüzükleri bu konuda paralel düzenlemeler içermektedir.


Rahmi Ofluoğlu
Avukat