Yeni yargı paketinde, Türkiye'yi AİHM'de mahkûm ettiren uzun tutukluluk süreleri, tutukluluğa itiraz, avukat hakkı gibi konularla ilgili düzenlemeler var.


Bakan Ergin, diğer bakanlar henüz görmediği için paketin içeriğine dair bilgi vermedi.


Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Türkiye aleyhine verdiği mahkûmiyet kararlarının sayısı 2400’ü bulunca harekete geçen Adalet Bakanlığı , ‘4. yargı paketini’ ilk Bakanlar Kurulu’nun gündemine getirecek. Sadullah Ergin , amaçlarının Türkiye’nin AİHM’de mahkûm olmasına yol açan mevzuatı ve uygulamaları değiştirmek olduğunu söyledi. Türkiye’nin AİHM mahkûmiyetleri son dönemde Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ’nin ‘özgürlük ve güvenlik’ başlıklı 5. maddesine dayandırılıyor. Maddenin 4. fıkrasında özetle, “Özgürlüğünden yoksun kılınan herkes, tutulma yasaya aykırıysa serbest bırakılması için bir mahkemeye başvurma hakkına sahiptir” hükmü yer alıyor. Ancak Türkiye’de, tutukluluğa itirazda savcının görüşünü alan hâkimler, sanığa savcının görüşüne göre ikinci bir başvuru hakkı tanımıyor. 4. yargı paketinde bu otomatik uygulamayı ortadan kaldıracak bir düzenleme yer alıyor ve ‘silahların eşitliği’ kavramı çerçevesinde ‘savcının ret görüşünü sanığa iletip yeni savunma isteme’ adımı zorunlu hale getiriliyor. Gözaltı uygulamaları ve uzun tutukluluk ihlallerini ortadan kaldıracak düzenlemeler de yer alıyor.

Avukat hakkı
AİHM’de bir başka mahkûmiyet konusu da AİHS’nin ‘adil yargılamanın ihlali’ başlıklı bölümünden kaynaklanıyor. Türkiye, avukata erişememe, savunma hakkının ihlali, davaların makul sürede bitirilememesi gibi nedenlerle mahkûm ediyor. 4. yargı paketinde ‘avukatla görüşme’ konusundaki kısıtlamalar daraltılacak. Konu, son dönemde Abdullah Öcalan ’ın tecrit edildiği iddialarıyla gündeme gelmiş, Öcalan’ın avukatlarıyla görüşmesi kriz nedeni olmuştu.

TCK 301 kaldırılabilir
AİHM’nin Türkiye’yi sıkça mahkûm ettiği bir başka konu da ‘düşünce özgürlüğü.’ 4. pakette düşünce özgürlüğü ihlallerine ilişkin de düzenlemeler yer alabilir. Paketin en hassas konusu ise TCK’nın ‘Türklüğe hakaret’ başlığını düzenleyen 301. maddesi olabilir. Halihazırda savcılar ancak Adalet Bakanı izin verirse 301. maddeden soruşturma açabiliyor. Konu Adalet Bakanı’nın iznine bağlandıktan sonra soruşturma sayısı azalsa da ‘düşünce özgürlüğü’ sorunu devam ediyor. En son araştırmacı Taner Akçam’ın aldığı ceza nedeniyle AİHM Türkiye’yi mahkûm etmişti. Bakanlıkta yapılan değerlendirmede ‘maddenin tamamen kaldırılması’, ‘301. madde mahkûmiyetlerinde hapis yerine para cezaları verilmesi’ ve ‘Bakanda olan izin yetkisinin TBMM ’de ya da dışarıda oluşturulacak insan hakları hukukunda uzmanlaşmış bir komisyona devredilmesi’ alternatifleri üzerinde duruldu. Bakanlar Kurulu sıcak yaklaşmazsa ‘değişikliğe gidilmemesi’ de seçenekler arasında. Türkiye’nin AİHM’de en çok ihlal cezasına çarptırıldığı konulardan biri de kamulaştırma davaları. Hükümet, geçmişteki kamulaştırmasız el atma uygulamalarını ‘bir kereye mahsus’ yasal düzenlemelerle aşmaya çalışmıştı ama yeni uygulamalar sorun olmaya devam ediyordu. Yeni pakette bu konudaki mevzuat ve uygulama sorunları da ortadan kaldırılıyor.

radikal