AİHM, Türkiye’yi tutukluluk hali gereksiz yere uzatıldığı için mahkûm etti
‘Süreye uyulmuyor’
© Uzun tutukluluk tartışmalarının yaşandığı Ergenekon davasında bazı sanıkların avukatlığını yapan Celal Ülgen, mahkemelerin AİHM kararlarını dikkate almadığını belirterek bir “zihniyet dönüşümüne” ihtiyaç olduğunu söyledi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Türkiye’yi “davaların süresinin haddinden uzun olduğu ve makul süre koşuluna uyulmadığı” gerekçesiyle bir kez daha mahkûm etti. AİHM, uzun tutukluluğa “davaların karmaşıklığının ve sanık sayısı”nın gösterilmesini de kabul etmedi. Uzun tutukluluk tartışmalarının yaşandığı Ergenekon davasında bazı sanıkların avukatlığını yapan Celal Ülgen ise Türk mahkemelerinin AİHM kararlarını dikkate almadığını belirterek burada bir “zihniyet dönüşümüne” ihtiyaç olduğunu söyledi.
AİHM ikna olmadı
AİHM, farklı davalarda yargılanan 5 kişinin “uzun süre tutuklu kaldıkları” gerekçesiyle AİHM’ye yaptıkları başvuruları birleştirerek görüştü. Vatan gazetesinin haberine göre, AİHM, hükümetin uzun tutukluluğa karşı “yargılama makamlarına suç duyurusunda bulunulması gerektiği” yönündeki savunmasını ikna edici bulmadı.
AİHM, bahsedilen başvuru yollarının sanıklara gerçekten çekişmeli yargılanma hakkı verdiğini gösteremediği sonucuna vardığını bildirdi. AİHM, böylece tutukluların ne kadar itiraz ederlerse etsinler, haklarında verilen kararın değişmemesini, tutukluların savunmalarının mahkemece dikkate alınmamasına bağladığını ortaya koymuş oldu. AİHM, hükümetin “Başvuranların itham edildiği suçların ciddi mahiyette olduğu ve tutukluluklarının devam etmesinin suçu önlemek ve kamu düzenini korumak için gerekli olduğu” yönündeki savunmasını da inandırıcı bulmadı. AİHM, mevcut davada en kısa tutuklu yargılamanın dört yıl altı aydan uzun olduğuna dikkat çekti, bunu insan haklarına aykırı buldu.
AİHM ayrıca hükümetin, yargılandığı davada beraat eden tutukluların, CMK’ye göre “haksız tutuklama tazminatı” alabileceklerine ilişkin savunmasını da yeterli bulmadı.
‘Karmaşa gerekçe değil’
AİHM, Türkiye’yi davaların uzun sürmesinden ötürü de mahkûm etti. AİHM, hükümetin, “yargılamanın uzunluğunun, davaların karmaşıklığı, sanık sayısı ve başvuranların itham edildiği suçların mahiyeti göz önünde bulundurulduğunda, makul olmadığı biçiminde değerlendirilemeyeceği” savunmasını da kabul etmeyerek en kısa süren davanın 9 yılı aştığına işaret etti. AİHM bu gerekçelerle 8 başvurucuya toplam 91 bin 800 Avro tazminat ödenmesine karar verdi.
‘AİHM dikkate alınmıyor’
Kararı değerlendiren Avukat Celal Ülgen, AİHM’nin kararlarının tümünün aynı yönde olduğuna vurgu yaptı. Ancak Türkiye’de mevcut durumda “çok açık ve net bir blok” olduğunu belirten Ülgen, “Savunma ne derse desin itibar etmeyen, dikkate almayan bir blok var. Bu blokun adı yargı veya mahkeme olamaz. Biz bu bloku aşamıyoruz. Savunma etkisiz kalıyor” diye konuştu. Ülgen, “AİHM kararlarının uygulanması konusunda bir zihniyet dönüşümü gerekiyor” görüşünü kaydetti.
‘HSYK taraflı’
Ülgen, bunu ise özerk ve bağımsız bir HSYK’nin sağlayabileceğini belirterek “Böyle bir durum da yok ülkemizde. Yargıçları denetleyecek olan ve idare karşısında bağımsızlığını koruyacak olan HSYK yanlı olunca, siyasi iktidarların güdümünde olunca her şey zıvanadan çıkıyor” ifadesini kullandı.