ANKA'nın haberine göre , 19 yıl süreyle aralıksız olarak Türkiye İstatistik Kurumu’nda (TÜİK) 657 sayılı Yasanın 4/C maddesine göre görev yaptıktan sonra 2009 yılında sözleşmesi yenilenmeyen ve tazminat ödenmeyen sendika üyesi Sabahattin Gürler adına Danıştay’a dava açılmıştı.

Dava kapsamında yapılan incelemede Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 657 sayılı Yasanın 4/C maddesinin iptali için Anayasa Mahkemesine yaptığı başvuru 2011 yılında reddedildi.

AYM’nin ret kararı sonucu dava HAKSEN Hukuk Müşavirliğince Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine taşındı.

“AYM’nin kararının davamızdan olumlu sonuç alınmasını imkansız hale getirdiğinden ve bu aşamaya kadar süren yargılamada makul süre aşılmış olduğundan işbu Başvuru yapılmak zorunda kalınmaktadır” denilen Başvuru Dilekçesinde; uygulamanın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin; adil yargılanma hakkı, mülkiyet hakkı ve ayrımcılık yasağını düzenleyen maddelerine aykırı olduğu belirtildi.

Başvuruda; 657 sayılı Yasanın 4/C maddesinde, istisnai olarak uygulanabilir bir istihdam biçimi olarak tanımlanan “geçici personel” statüsünün, uygulamada giderek şekil değiştirmiş ve devlet eliyle düşük standartlarda istihdamın yolu olarak görülmeye başlandığı vurgulandı.

“4/C’li personelin sözleşmelerinde yer alan mali ve sosyal haklar ile disiplin hükümlerinin, geçici personeli, devlet memurlarının ‘yükümlülüklerine’ tabi kılınırken, haklar konusunda devlet memurlarının haklarına sahip olmadıklarını ortaya koymaktadır, 4/C personel yükümlülüklerin en ağırına, hakların en azına sahiptir” denildi.

Başvuruda, 4/C statüsünün , ILO sözleşmeleri ve Avrupa Sosyal Şartına aykırı bir düzenleme olduğu hatırlatılarak; “Bakanlar Kurulu Kararıyla düzenlenen geçici personel istihdamı, 657 sayılı Kanunun 4. maddesinin C bendindeki tanıma uymadığı gibi, aslında adı konulmamış, daha doğrusu gizlenmiş, gerçekte 4857 sayılı İş Kanunun 11. ve 12. maddelerinde düzenlenen “belirli süreli iş sözleşmesi” uyarınca yaptırılan bir çalıştırma yöntemidir. Aynı zamanda ‘kanuna karşı hile’ oluşturan bu yöntemin temel amacı ise, İş Kanununun sağladığı hak ve güvencelerden yoksun bırakmaktır” ifadelerine yer verildi.

“AİHM’İN KARARI ÇOK ÖNEMLİ”

HAKSEN Genel Başkanı Ayhan Çivi, başvuruyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Sosyal hukuk devletine yakışmayan 4/C statüsüyle ilgili AİHM’e başvurmaktan başka çare bırakılmamıştır” dedi.

Çivi, “Yaptığımız başvuru, 4/C konusundaki AİHM’e yapılan ilk başvurudur. AİHM’in vereceği karar, halen çalışmakta olan 4/C’li personelle birlikte daha önceki yıllarda da 4/C statüsünde çalıştırılarak hakları verilmeyen binlerce geçici personeli doğrudan ilgilendirmektedir. Hükümetin kararı beklemeden tüm 4/C’li personeli kadroya geçirmesini istiyoruz” dedi.