Cumhuriyet'in haberine göre, Ahmet ve Mehmet Altan kardeşler adına iki ayrı başvuru 12 Ocak tarihinde, İstanbul Barosuna kayıtlı Avukat Veysel Ok, Muğla Barosuna kayıtlı Avukat Ergin Cinmen, Ankara Barosuna kayıtlı Avukat Orhan Kemal Cengiz, İngiltere ve Galler Barosuna kayıtlı Avukat Prof. Philippe Sands, İngiltere ve Galler Barosu’na kayıtlı Avukat Angeline Welsh ve Britanyalı Avukat Tobias Garnett tarafından yapılmıştı.
Altanların avukatları, AİHM İçtüzüğü’nün 40 ve 41. maddeleri uyarınca başvuruların ivedilikle tebliğ edilmesi ve başvurulara öncelik tanınması talebinde bulunmuşlardı. P24'ten Fatma Demirelli'nin haberine göre; AİHM tarafından Avukat Veysel Ok’a gönderilen mektupta, Mahkeme, başvurularda sözü edilen durumun 40 ve 41. Maddelerin hükümlerinin uygulanabileceği durumların dışında kalmasına rağmen, davaların konu itibariyle öncelikli olarak incelenecek davalar arasında yer aldığını ve “mümkün olan en kısa sürede” inceleneceğini söyledi.
'AİHS’in sekiz maddesi ihlal edildi'
Altanlar adına AİHM’e yapılan başvuruda, Ahmet ve Mehmet Altan’ın tutukluluklarının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin kötü muameleyle ilgili 3. maddesi, özgürlük ve güvenlik hakkıyla ilgili 5. maddesi ve ifade özgürlüğünü düzenleyen 10. maddesi de dahil olmak üzere sekiz maddesini ihlal ettiği savunularak başvuruların ivedilikle ve öncelikli olarak ele alınması talep edilmişti.
Türkiye’den daha önce yapılan bir başka tutukluluk başvurusunu değerlendiren AİHM iç hukuk yollarının tüketilmediğini gerekçe göstererek başvuruyu esastan görüşmeye gerek duymadan geri çevirmişti. Söz konusu başvuru 15 Temmuz öncesi Giresun Adliyesi’nde çalışan ve 18 Temmuz tarihinde tutuklanan hakim Zeynep Mercan tarafından yapılmış, AİHM kararını 17 Kasım 2016 tarihinde açıklamıştı.
Anayasa Mahkemesi başvuruları incelemedi
AİHM’in Ahmet ve Mehmet Altan’ın başvurularını en kısa sürede görüşeceğini açıklamasını değerlendiren Avukat Ok, Mahkeme’nin başvuruları incelemeye değer görmesinin önemli olduğunu söylüyor. Ok’a göre, Mahkeme Zeynep Mercan başvurusunda yaptığı gibi iç hukuk yollarının tüketilmemiş olmasını gerekçe gösterip Altan kardeşlerin başvurularını da geri çevirebilirdi. Ancak dosyayı önemli buldu ve en kısa sürede inceleme kararı aldı.
Ahmet ve Mehmet Altan adına Anayasa Mahkemesi’ne yapılan başvurular hâlen görüşülmeyi bekliyor. Başvurular 8 Kasım tarihinde yapılmıştı.
15 Temmuz sonrası bireysel başvurularda yaşanan hızlı artış Anayasa Mahkemesi’nin önünde görüşülmeyi bekleyen on binlerce davanın yığılmasına yol açtı. Tam sayı bilinmemekle birlikte, Anayasa Mahkemesi’nin önünde büyük çoğunluğu 15 Temmuz sonrasında yapılan 100,000 civarında başvurunun olduğu 
tahmin ediliyor.
Ahmet Altan’ın davası Komiser’in raporundaydı
Ahmet Altan’ın davası Avrupa İnsan Hakları Komiseri Nils Muiznieks’in geçen hafta yayımlanan raporunda da yer almıştı.
Türkiye’de ifade ve medya özgürlüğünün ciddi bir şekilde kötüleştiğini ifade eden rapor, Cumhuriyet yazar ve yöneticileri ve gazeteci Ahmet Şık’ın yanı sıra Ahmet Altan’ın davasını da özel olarak incelemişti. Altan’ın tutuklanmasıyla ilgili olarak sulh ceza hakimi tarafından dikkate alınan delillerin Altan’ın geçmişte genel yayın yönetmeni olduğu Taraf gazetesinin yayın çizgisi ve 14 Temmuz 2016 akşamında Can Erzincan TV’ye çıkması ile sınırlı göründüğünü söyleyen rapor, Muiznieks’in Altan’a yöneltilen suçlamaların “içinin boşluğu ve kararın siyasi içeriği karşısında hayrete düştüğünü” belirtmişti.