RAHMİ OFLUOĞLU
AVUKAT


 Adalet Ciddi Sıkıntılı

Hakim Savcı Karar Vermekte Kararsız

Personel Ne Yapacağını Bilmiyor

Bugün Bolu Adliyesi’ne iki FETÖ tutuklusunun savcılık dosyasına vekaletname koymak için gittim. 

Adliyeden çıkarken son derece üzgün ve endişeliydim. Adaleti ürkek, endişeli ve kararsız gördüm. Adliyeye gitmeden önce Bolu Adliyesi’nin iç işleyişi konusunda burada hakimlik yapmış ve halen de burada yaşayan Av. Ömer Yasa’dan bilgi aldım; adliyede ön büro var mı, Başsavcılığa hitaben yazılan bir dilekçe havale alındıktan sonra savcılık kalemine mi veriliyor yoksa savcının kendisine mi?

Bolu Adliyesi’ndeyim, nöbetçi savcılık kalemine gittim, oradaki yetkili bayan beni dosyanın savcısına yönlendirdi. Dosyanın savcısı ifade alıyordu ve saatler sürebilirdi. Katibine “ben sadece dosyaya vekalet koyacağım, şu dilekçemi savcı beye havale ettirir misin “ diye ricada bulundum. Katip orada bulunan başka bir katipten ilgilenmesini istedi. O katip beni nöbetçi savcının odasına yönlendirdi. Havaleyi aldım ve tekrar nöbetçi savcılık kalemine gittim. Nöbetçi savcının havalesine rağmen yetkili bayan dilekçe ve vekaleti almıyordu. Neden diye sordum, cevap:

-Dosyada gizlilik kararı var, oldu.

Dedim benim dosyayı inceleme talebim yok, durumu biliyorum. Bu kez de şöyle dedi:

-Biz ne yapacağımızı bilmiyoruz…

Uzun uğraşlardan sonra sonunda dosyaya vekaleti koyabildim ama adliyenin halinden çok etkilenmiştim. Birkaç gün önce adaletbiz hukuk sitesinde Avukatsız Adalet başlığı ile bir yazı yazmıştım ve yazıyı adalet.org sitesini de koymuştum. Aklıma adalet.org sitesinde yazıma yapılan yorumlar geldi.

Hakim Aydın Başar yorumunda şöyle diyordu:

Yahu bu günlerde, hakimsiz yargı var. Siz avukatsız yargı diyorsunuz. Bu yargıda avukat olsa ne olur.. En fazla gelip buralarda yazarsınız:))

Av. Ömer Güntay

Aynen öyle. Yav maksat elaleme karşı usule uymuş görünelim kabilinden bir yargı/lama vardır. Bu ahvalde hakim de avukat da figürandır. 

Av. Özlem Nizam

Meslek hobiye dönüştü dönüşecek

*       Av. Aydın Türkmenoğlu

Hakim'in ses çıkaramadığı baskı ortamında  Avukat basına konuşur ,yabancı basına konuşur ,kamuoyu algısı oluşturur, oluşmasına önayak olur, dayak yemeyi ,gözaltına alınmayı, tutuklanmayı göze alarak eylem yapabilen ,direnen her zaman Avukattır, anca burada yazmaz 50 yerde yazar çizer konuşur Avukat .

 Türkiye Barolar Birliği Başkanı Cumhurbaşkanı’na hitaben konuşmasında:

“….adil yargılanma, savunma, avukatın yardımından yararlanma, suçsuzluk karinesi, haksız yere lekelenmeme haklarına ve hak arama özgürlüğüne hem vatandaşlarımızın menfaati hem de Türkiye Cumhuriyeti’nin üstün menfaati gereği azami saygı gösterilmesi gereklidir. Bu hakların ihlali öncelikle kanlı terör örgütü FETÖ’ye ve onunla işbirliği içinde olduğunu çeşitli vesilelerle gördüğümüz bölücü örgüte yarayacaktır. Biz avukatların savunma görevimizi layıkıyla yapması, suçlunun suçsuzdan ayrılmasını sağlayacaktır.”

Bir başka açıklamasında Feyzioğlu:

"AVUKATLAR GÖREV ALMAKTAN ÇEKİNMESİN" diyor.

Akılıma Aydın Başar’ın yaptığı yorum geldi ve kendi kendime; “ Yahu başkan biz çekinmesek ne olur, yargı görevlileri çekiniyor iş yapmaktan” dedim.

Özgür vicdanı ile karar vermeyen, baskı ve endişe duyguları ile çalışan bir yargı camiasından bırakın adil kararı karar çıkmaz. Türkiye zor bir dönemeçten geçiyor, bunu anlıyoruz ama yargının bu halide hal değil. Bu gidiş ülkemizin başına daha büyük sorunlar açar.
Buradan sesleniyoruz:
Bir an evvel yargıyı serbest bırakın!
Savunmayı özgür bırakın!