2050 yılında dünyada ekonomi dağılımı şöyle olacaktır: Çin 44,5 katrilyon dolarla dünya ekonomisinde birinci sırayı alacak. ABD 35,2 katrilyon dolarla ikinciliğe düşecek. Hindistan 27,8 katrilyon dolarlık pay ile üçüncülüğü kapacak. Japonya 6,7 katrilyon dolarlık pay ile dördüncü, Brezilya hızlı bir yükselişle 5,5 katrilyon dolarlık pay ile dünyanın beşinci büyük ekonomisi olacak. Batı Avrupa düşüş yaşayacak. Rusya 5,3 katrilyon dolarlık pay ile Brezilya’nın gerisinde kalacak. Bu oluşumda Türkiye’yi 19.sıraya yerleştirenler var.
Bu beş bilim adamının söylemedikleri önemli bir şeyi başka bilim adamları söylüyor. Goldman Sachs verilerine göre 2050 yılında dünyada ekonomi dağılımı şöyle olacaktır: Çin 44,5 katrilyon dolarla dünya ekonomisinde birinci sırayı alacak. ABD 35,2 katrilyon dolarla ikinciliğe düşecek. Hindistan 27,8 katrilyon dolarlık pay ile üçüncülüğü kapacak. Japonya 6,7 katrilyon dolarlık pay ile dördüncü sırayı alırken, Brezilya hızlı bir yükselişle 5,5 katrilyon dolarlık pay ile dünyanın beşinci büyük ekonomisi olacak.
Batı Avrupa ülkeleri düşüş yaşayacak ve hepsi bir arada dünya ekonomisinden toplam 18,8 katrilyon dolarlık pay alabilecekler. Rusya 5,3 katrilyon dolarlık pay ile dünya ekonomisinde Brezilya’nın gerisinde kalacaktır. Bu oluşumda Türkiye’yi 19.sıraya yerleştirenler var.
Hatta, şimdiden o sıraya koymuş olanlar vardır. O sıraya yerleşebilse bile, dünya ekonomisinde bir ağırlık taşıyabilecek gibi görünmüyor. Katrilyon dolarlarla ifade edilen bir ekonomide milyar dolarlarla ifade edilen ekonomilerin bir ağırlık taşıması söz konusu değildir. Üstelik, bir ülkede ekonominin gücü, ortalıkta dönen paradan çok, üretimin çokluğu ile doğru orantılıdır.
Türkiye en hızlı gelişen 10 ülke arasında değil. Dünya ticaret hacmi büyüklük sıralamasında ilk 30 arasında değildir. Üretmediği sürece o sıralara giremez. Bu karamsar tablonun değişebilmesi için, akıllı politikalara gerekseme vardır. Fen derslerinden kısıp, din derslerine ağırlık veren bir eğitim sistemi, çağı yakalayacak yaratıcı (innovative) insanları yetiştiremez. O insanları yetiştiremeyen hiçbir ülke dünya ekonomisinde söz sahibi olamaz.